Genel olarak psikoterapi psikolojik sorun ve rahatsızlıklarda, yaşanan sorunları sözel etkileşim yoluyla çözme işlemidir. Kognitif terapi ciddi bir bilimsel altyapısı olan, etkinliği 400’den fazla araştırmayla kanıtlanmış bir psikoterapi türüdür. Kognitif terapi öncelikle bireyin güncel sorunlarına odaklanan, çözüme yönelik, zaman sınırlı, kanıta dayalı bir psikolojik tedavi yöntemidir. Kognitif terapide birey bir yandan sorunlarını çözerken aynı zamanda yaşamı boyunca kullanabileceği bilgi ve becerileri de öğrenir. Bu becerilerden bazıları , düşünce çarpıtmalarını değiştirmek, yeni inanç, düşünce sistemleri geliştirmek, işlevsel yeni davranışlar kazanmak, kişiler arası ilişkileri geliştiren yeni becerileri kazanmak olarak sayılabilir. Özetle terapide danışanların düşünce, duygu ve davranış biçimlerinde istedikleri değişimi sağlamalarına yardımcı olur.
Kognitif Davranış Terapisi Ne değildir?
Kognitif Terapi Psikoterapistin danışana uyguladığı, bir şey değildir, danışanla psikoterapistin beraberce işbirliği içinde yürüttüğü bir süreçtir. Terapide hem terapist hem de danışan oldukça aktiftir.
Kognitif terapi pozitif düşünme değildir. Kognitif terapide bireyler daha gerçekçi, işlevsel, bütünsel düşünmeyi öğrenir.
Kognitif terapinin amacı kısa vadeli rahatlama ve ya varolan semptomların azalması değil, kişinin yaşadığı sıkıntıların çözümünün yanında bireyin yaşam boyu kullanacağı bilgi, beceri ve başa çıkma yöntemlerini öğrenmesidir.
Kognitif Davranış Terapisinin Bilimsel Altyapısı
Kognitif Terapinin temelleri kognitif ve davranışçı modellere dayanır. Kognitif modele göre duygularımızı belirleyen şey olaylar, durumlar değil düşünce biçimlerimizdir. Yani olaylara bakış açımız nasıl hissedeceğimizi tayin eder.
Örneğin bir çekilişten tatil kazana biri “harika, bedava bir tatil kazandım, sonunda şehirden uzaklaşabileceğim” diye düşünürse kendini mutlu ve keyifli hissederken, başka bir kişi “ çok uzak, ya yollarda başıma bir şey gelirse” diye düşünürse kendini kaygılı ve mutsuz hissedecektir. Bu örnekten de görüleceği gibi nasıl hissedeceğimizi belirleyen şey o olaylara yüklediğimiz anlamlardır.
Kognitif modele göre bireyin düşünme biçiminin ve inançlarının oluşmasında erken dönem çocukluk yaşantıları önemli bir yere sahiptir. Aile, okul yaşantısı, akran ilişkileri gibi pek çok etmen kişiliğimizin temel parçası olan inanç sistemlerimizin oluşmasına katkıda bulunur. Günlük yaşamda yaşadığımız sıkıntılar, psikolojik sorunlar kişilik yapımızdaki inançlara etki ederek açık ve doğru düşünmemize engel olabilir. Kognitif terapi yapılan yüzlerce bilimsel araştırmanın da ispatladığı gibi kişinin düşünce biçimlerini yeniden yapılandırarak, davranış biçimlerini değiştirerek yaşadığı sorunların, sıkıntıların çözümüne yardımcı olur.
Alanında uzman ekibimizle Habitat Psikoloji çatısı altında tanışın. Bizimle iletişime geçin.